Malta’nın Gzira kentinde 18 Ocak’ta arkadaşlarıyla doğum gününü kutladıktan sonra kaldırımda yürürken Fransa-Malta vatandaşı Jeremie Camilleri’nin (33) kullandığı aracın ezmesi neticesinde hayatını kaybeden Pelin Kaya’nın ölümüne ilişkin Malta’da açılan dava ve Kaya ailesinin adalet arayışı sürüyor.
Camilleri’nin kasten öldürmeden tutuklu yargılandığı dava sürecinde her duruşmayı Türkiye’den giderek takip eden Pelin’in ablası Derya Kaya, süreci AA muhabirine değerlendirdi.
Türkiye’de özel bir şirkette üst düzey yöneticilik yapan Derya Kaya, dün itibarıyla davada 14. duruşmayı geride bıraktıklarını belirterek, “Ne yazık ki henüz bir sonuca ulaşamadık. Süreç biraz uzun. Bugün girdiğimiz davada da bir doktor raporunu sundu. Davaya atanan bir uzman, görsel raporlarını hazırladı ve sundu. Pelin ve sanığın telefonlarıyla ilgili yapılan araştırmalar mahkemeye sunuldu. Bir sonraki duruşma 11 Temmuz’da olacak.” dedi.
Pelin Kaya için geçtiğimiz aylarda Malta’da adalet yürüyüşü düzenlenmişti.
Sürecin uzun sürmesinden yakınan Kaya, “Halen aynı şeyler oluyor gibi hissediyorum tabii ben. Her seferinde gidiyorum geliyorum, raporlar veriliyor, bir şeyler anlatılıyor. Tekrar tekrar aynı şeyleri dinliyorum.” diye konuştu.
Malta kamuoyunun Pelin’in başına gelenlere ilk andan itibaren tepki gösterdiğini, yanlarında yer aldığını ve martta Başbakan Robert Abela ile görüştüğünü hatırlatan Kaya, “Başbakanla (Robert Abela) görüşmemde de o, bir ‘başbakan’ sıfatıyla değil de bir Maltalı olarak duygularını dile getirdi. Ne kadar üzüldüğünü, bu konuda tabii hukukun tarafsız olduğunu ama bir insan olarak gerekli her yardımı ve desteği sağlayacağını belirtti.” ifadelerini kullandı.
Derya Kaya, kiminle görüşürse görüşsün, başbakandan avukatlara kadar pek çok kişinin kendisine bu sürecin uzun zaman alacağını söylediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Adalet zamanında olursa adalettir. Neden bu kadar uzuyor? Bu kadar bariz bir davada; bütün tanıklar konuştu, olaya ilk müdahalede bulunan polisler dahil herkes anlattı, bütün görseller ortada. Yani bugün 14’üncü duruşmayı bitirdik. 14’üncü duruşma itibarıyla biz halen bu davanın kriminal bir vaka olup olmadığını tartışıyormuşuz gibi… Bu kadar delile, tanığa, her şeyin ortada olmasına rağmen halen bunu konuşuyor olmak gerçekten biraz can yakıyor.”
Aile olarak bu durumun uzamasından rahatsız olduklarını vurgulayan Kaya, “Burada öyle bir ‘alışmışlık’ mı diyeyim bu sisteme, bir şey var onun ötesine geçiremiyorum ne yazık ki. Yani sürekli konuşuyorum, çabuklaştırmak için bir şeyler yapmaya çalışıyorum ama yine de sistemi çok fazla hızlandıramıyorum. Kabul edilmiş bir sistem gibi, ne kadar Avrupa Birliği üyesi bir ülke olsa dahi, şaşırıyorum açıkçası.” dedi.
Kaya, “Biz Malta’da yaşamıyoruz. Biz Türkiye’de yaşıyoruz, her seferinde gelip gitmek gerçekten zor. Her mahkemede o insanı karşımda görmek gerçekten ayrı bir yıkım. İnsanların sinirlerini altüst eden bir durum. Çok zor bir süreç bizim için. Bunun biraz daha kolay ve hızlı olmasını beklerdim açıkçası. Bir taraftan da Maltalılar, ‘aslında sizin süreciniz çok hızlı işliyor’ diyorlar.” ifadelerini kullandı.
27 Haziran’da geldiği Malta’da şu ana kadar iki duruşma yapıldığını, bu haliyle süreç hızlı ilerliyor gibi gözüktüğünü ancak mahkemenin halen delil toplama aşamasında olduğunu ve ifade vermesi gereken bazı tanıkların mahkemeye zamanında gelmemesinden ötürü sürecin uzadığını anlatan Kaya, şunları kaydetti:
“O yüzden insanların davaya gelemiyor olması, doğal bir akış gibi gelmiyor. Benim bir parçam yok olmuş durumda. Ailemin hayatı yok olmuş durumda. Bir de üstüne böyle bir çaba. Düşünsenize birini kaybediyorsunuz, vahşi şekilde sizden alınıyor, bir de üstüne bu kadar apaçık ortada olmasına rağmen peşinde olmak, savaşmak zorundasınız. Bazen akıllar duruyor.”
Derya Kaya, mahkemede savunma tarafının, zanlı Camilleri’nin akli dengesinin yerinde olmadığı tezini öne sürdüğünü ancak hem olay günü hastanede kendisini tedavi eden doktorun ifadesinde hem de psikiyatristin mahkemeye sunduğu raporda böyle bir durumun olmadığının ortaya konulduğunu anlattı.
Kaya, temel sıkıntının, konunun ağır ceza mahkemesine sevkinin 2 yıl gibi bir süre alabileceğine yönelik kanı olduğunu dile getirdi.
Kamuoyunun konuya duyarsız kalmaması için çabaladığını ifade eden Kaya, Türkiye’nin Valetta Büyükelçisi Erdeniz Şen ve büyükelçilik çalışanlarının sürekli yanlarında olduğuna dikkati çekti.
Kaya, “İlk andan beri yalnız bırakmadılar. Sayın Erdeniz Şen, ondan nasıl bahsetsem bilemiyorum. Bu kadar insanüstü bir çabayla çalışması takdiri hak ediyor. Diğer çalışanlar da öyle, çok fazla özverililerdi. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.” diye konuştu. (AA)
