Gıda Zehirlenmesi Uyarısı: Başvurularda Yüzde 20-30 Oranında Artış Gözlemliyoruz

Gıda zehirlenmesi uyarısı: “Başvurularda yüzde 20-30 oranında artış gözlemliyoruz”

-“Şuur bulanıklıkları, komaya kadar giden bir süreç olabilir”

“Çocuklar ve yaşlılarda çok daha fazla acile başvuru olmakta”

İSTANBUL – Son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen gıda zehirlenmesine ilişkin konuşan Beykent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Fatih Mehmet Velibeyoğlu, “Bir an önce acile başvurmakta fayda var, şuur bulanıklıkları, komaya kadar giden bir süreç, birçok durumu tetikleyecek akut komplikasyonlar görülebilir. Başvurularda yüzde 20-30 oranında artış olduğunu gözlemlemekteyiz. Çocuklarda, yaşlılarda çok daha fazla acile başvurular olmakta. Bazen mevlit tarzı yemeklerde veya otellerden de bu tarz toplu zehirlenme haberleri bize geliyor, bu şekilde başvurular geliyor” dedi.

Hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiği son günlerde gıda zehirlenmeleri sıklıkla gündeme gelirken uzmanlar uyarılarını yineledi. Toplu bulunulan alanlar, satış noktaları ya da çeşitli alanlarda sıcakta veya uygunsuz şekillerde bekletilen, pişirilen gıdaların zehirlenmelere yol açabildiğini söyleyen uzmanlar, besinlerin saklama ve tüketim durumlarının büyük önem taşıdığını vurguladı. Beykent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi, Dahiliye Uzmanı Dr. Fatih Mehmet Velibeyoğlu da gıda zehirlenmelerine karşı vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Uzm. Dr. Velibeyoğlu, gıda zehirlenmesi nedeniyle başvurularda artış olduğunu söylerken yapılması gerekenler konusunda bilgi verdi.

“Şuur bulanıkları, komaya kadar giden bir süreç”

Gıda zehirlenmesiyle ilgili bilgiler veren Dahiliye Uzmanı Dr. Fatih Mehmet Velibeyoğlu, “Gıda zehirlenmesi ile soğuk zinciri bozulmuş besinlerin tüketimi sonrası şiddetli bulantı, kusma ve ishalle seyreden daha sonra güçsüzlüğe yol açabilen ve halsizlik hatta bilinç bulanıklığına kadar gidebilen bir tabloyu tanımlıyoruz. Bu durumlarda öncelikle kaybedilen sıvının miktarı çok önemli, hastanın klinik, bilinç, tansiyon durumu bunlara bakılması gerekiyor. Ani bozulmalar olursa bir an önce acile başvurmakta fayda var. Bu riskli gruplarda; gebelerde, yaşlılarda ve küçük çocuklarda tablo daha çabuk bozulabiliyor. Şok ya da şoka kadar gidebilen tabloya da yol açabilir. Bunlarda daha hızlı davranılması, daha hassas olunması lazım. Yaz döneminde olmamızdan, soğuk zincirin bozulmasından dolayı, özellikle çabuk bozulan gıdalar, içinde yumurta ihtiva eden, mayonez, krema gibi, yine tavuklarda; tavuk eti daha çabuk bozulabiliyor, dikkat etmek gerekir. Kaynağını bilmediğimiz yerlerde yemek yememeliyiz. Karşımıza çıkan bazı klinik tablolarda; evde beklemiş tavuk etlerinden, pirinçten, kremalı pastaların dışarıda bekletilmesinden sonra tüketilmesi ile bu tür tablolar ortaya çıkabiliyor. Çok fazla miktarda gıda ile ilgili toksin alınmışsa hastalar, daha ciddi tablolarla karşımıza çıkıyor. Toksin düzeyi daha düşükse kısa süren ishallerle karşımıza çıkabiliyor, yine bulantı kusma da eşlik ediyor. Artan, durdurulamayan ishaller olduğu zaman çok daha dikkat etmemiz gerekiyor, bir an önce acile başvurmakta fayda var, çünkü tablo daha da derinleşip klinik olarak bozulmalara yol açabiliyor. Şuur bulanıklıkları, komaya kadar giden bir süreç, kardiyak aritmiler olabilir, birçok durumu tetikleyecek akut komplikasyonlar görülebilir. Öncelikle sıvı alımının tam bir şekilde sağlanması gerekir, serin bir ortamda dinlenmek gerekir. Yağlı gıdalar olsun, menşeini, soğuk zincire uyup uymadığını bilmediğimiz gıdaların tüketiminin de bu dönemde yapılmaması gerekir. Sıvı tedavisi ile toksinden uzaklaştırılmasıyla bu hastalar klinik olarak çabuk toparlamaktadırlar” dedi.

“Yüzde 20-30 oranında artış olduğunu gözlemlemekteyiz”

Gıda zehirlenmelerine ilişkin başvurulardaki durumla ilgili konuşan Uzm. Dr. Velibeyoğlu, “Son zamanlarda hava sıcaklıklarının artması ve gıda hijyenine dikkat edilmemesinden veya dışarıda beklemiş gıdaların tüketiminden kaynaklanan başvurularda normal zamandakine göre yüzde 20-30 oranında artış olduğunu biz de gözlemlemekteyiz. Çocuklarda, yaşlılarda çok daha fazla miktarda acile başvurular olmakta. En çok da yine karın ağrısı, ishal, halsizlik, güç kaybı, hareketsizlik gibi şikayetlerle başvurmaktalar. Gerekli kan tetkiklerini yaptıktan sonra hızlı bir şekilde sıvı tedavisi ile kişiler toparlamaktadırlar. Daha çok tavuk tüketimi, pirinç eti içeren gıdaların ve kremalı pastalarla ilgili tüketimler ön planda. Hastaların hikayelerinde genellikle bu tür şeyler rast geliyor. Bir ailenin tüm bireylerinde de bu gözlemleniyor. Hatta bazen verilen mevlit tarzı yemeklerde veya otellerden de bu tarz toplu zehirlenme haberleri bize geliyor, bu şekilde başvurular geliyor. Gıdaların hepsinin tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor, marketlerde bu alışveriş yapılırken hem son kullanma tarihlerinin durumuna bakılması gerekiyor hem de dolap gerçekten soğutuyor mu, dondurulmuş bir ürün ise gerçekten muhafaza şartlarına uymuş mu, ambalajında herhangi bir deformasyon, delik var mı, bunları da mutlaka kontrol etmek gerekiyor. Bu tablo aniden bozulmalara yol açtığı için kişilerin günlük hayatını çok ciddi etkileyebilmekte. Flora değişiklikleri de turist ishali dediğimiz ishallilere yol açabiliyor, bu konuda birçok etken var. Toksinleri uzaklaştırmaya dair tedaviler yapabiliyoruz. Hastaya sıvı tedavisi planlıyoruz, bazı durumlarda antibiyotik de vermek gerekebiliyor. Sıvı ve destek tedavisi ile yine bulantı ve kusmayı azaltıcı tedavilerle hastalar çabuk bir şekilde toparlıyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir